Bir cep telefonu alırken genelde insanlar fiyatına, kamerasına ve depolamasına bakarlar ve almadan önce rengine karar verip çıkarlar ama asla işlemcisini merak etmezler. Ardından “Bu oyunu neden oynayamıyorum ya?”, “Instagram’da bu filtre ile çekinemiyorum kasıyor” gibi ithamlarda bulunup şikayetçi olurlar.
Peki kullanıcılar neden bunlardan şikayet ediyor? İşlemciye bakmadıkları için eğer telefon alırken yapacakları işleri belirleyip bu işleri hangi işlemciye sahip telefonun yapacağını bilselerdi sıkıntı yaşamazlardı tabi bu bağlamda bütçe ve telefonun fiyatı da önemli.
güç = hız
Formülümüz çok basit, bir şeyin hızlı olabilmesi için güçe ihtiyaç vardır bu yüzden güçlü işlemcilere ihtiyaç duyarız ve adı üstünde bu teknolojilere “işlemci” deriz, iş yapan, işçi, işi üstlenen.
Biz telefonumuzu açmak istediğimizde bir tuşa dokunuyoruz ama aslında o tuş bir çok kod parçacığını işlemciye gönderiyor ve işlemci ekranı açmak için harekete geçiyor. Bu tarafta ise arkada bir sürü kod çalıştırıyoruz.
Eve benzetin.
Şimdi diyelim ki 1 + 1 ev boyutunda bir fabrikaya sahipsiniz ve siz bir günde bu alanda 300 binden fazla tişört üretmek istiyorsunuz. Sizce bu mümkün mü? 300 bin tişörtü bir günde paketlemesine kadar bu alanda yapabilir misiniz?
YAPAMAZSINIZ! İşte işlemcide tıpkı buna benzer işlemcinizin güçlü olması, özellikle en yenilikçi bir işlemci olması daha fazla koda ev sahipliği yapar. Siz 300 bin tişört üretmek istediğinizde ekstra makineye ihtiyaç duyuyorsunuz ama alanınız müsait değil bu bağlamda başka bir yere geçmeniz gerekecek değil mi? İşte bu yüzden daha iyi bir oyun oynamak istediğinizde yeni telefona geçiyorsunuz; oyunlarınızın bu işlemcide yeterli çalışma yapamıyor.